ilk Cemre 19-20 Şubat tarihleri arasında havaya düşer. Yedi gün sonra 26-27 Şubat tarihleri arasında Suya düşer. Son olarak 5-6 Mart tarihlerinde de Toprağa düşerek baharın müjdecisi olur.
Halk
takvimi ve inanışına göre, kasım günlerinin 100. gününden 5 gün sonra
cemrelerin düşmeye başlıyor. Cemrenin birer hafta aralıkla havaya, suya
ve toprağa düştüğüne inanılıyor.

İstanbul'da
son 60 yıllık dönem için yapılan bir araştırma , Cemrelerin kıştan
bahara geçilirken ortalama sıcaklık eğrilerinin yükselmeye başladığı
dönemin başlangıcını belirledikleri ve bu dönemde mevsim normallerinin
üzerindeki az ya da çok bir sıcaklık artışıyla çakıştıklarını ortaya
koymuÅŸtur.
Cemreler
arasındaki günlerdeyse, sıcaklıklarda az da olsa bir düşüş olduğu
saptanmış. Aynı araştırmaya göre her üç Cemre dikkate alındığında, bir
iki günlük farklarla bu tarihlerde %42 olasılıkla, iki Cemre dikkate
alındığındaysa %74 olasılıkla belirgin bir ısınma gerçekleşmiş.
Cemre, Arapça olan sözcük kor durumunda ateş anlamına gelir. Mina Vadisi'nde Arafat'tan gelecek taşlarla oluşan yığınlara da "cemre" adı verilir.
Türk ve Altay halk kültüründe ve mitolojisinde İmre
(İmere veya Emire) adı verilen cinin neden olduğuna inanılır.
İlkbaharda görünüp titrek ışıklar saçarak göğe yükselir. Sonra buzların
üzerine düşerek onları eritir. Oradan da yere girer.[1]
Bundan sonra ısınmış topraktan buhar yükselir. Emire baharın gelişini
temsil eder. Bulgarlarda Zemire olarak yer alır. Anadolu Türkçesindeki
Arapçadan gelme Cemre sözcüğünün aslında bu adın benzetme yoluyla
değişmiş hali olduğu söylenebilir. İlk cemre 20 Şubatta havaya ve
yedişer gün arayla da toprağa ve suya düşer. Zemre ise Kumuk
Türkçesinde nem, buhar gibi anlamlara gelir. Tasavvuftaki kor ve ateş
kavramlarının mecazi anlamları vardır. Temizlenmeyi ve yeniden doğuşu
temsil eden ateş aşk kavramının yakıcılığıyla da yakından ilgilidir.
Türkiye ve Azerbaycan Türklerinin yaratılışla ilgili eski
inançlarından kaynaklanan ve Nevruz Bayramından önce, yılın son Çarşamba
gününde yapılan "boz ayın dört çarşambası", uygulamasını ifade eden "Cemle" sözcüğü de "Cemre" ile aynı kelimedir. Buradaki "Cemle"
de köken olarak "İmir, İmere, Emire" sözcükleriyle bağlantılıdır. Celal
Beydili'ne göre; bazı sözlüklerde gösterildiği gibi, Arap dilinden
geldiğini söylemek doğru değildir.